Vücuttaki tüm dokular fonksiyonel olarak birbirleri ile bağlantılıdır. Bundan dolayı osteopat sadece kafayı tedavi etmez. Osteopat vücutta somatik disfonksiyonun bulunduğu her yeri tedavi etmelidir.
Kranial osteopati yenidoğan, çocuk ve yetişkinlerde terapi seçeneği olarak kullanılabilir. Anatomik olarak yeni doğan ve çocuklar hala dinamik olarak büyümektedir. Onların kemikleşmesi tamamlanmamış, kafatasındaki eklemleri kapanmamış ve esnekliklerni devam ettirmektedir. Osteopatik maniplasyon yalnızca somatik disfonksiyonları tedavi eder. Bu disfonksiyonların ortadan kaldırılması insan vücudunun kendi kendini iyileştirmesine izin verir ve en iyi durumda fonksiyonlarını yerine getirmesini sağlar. Genç hastaların vücut yanıtları hızlı olduğu için osteopatik uygulamalar en iyi onlarda netice verir.
Osteopati çok güçlü bir doğal iyileştirme sistemidir. Osteopati vücuttaki mekanik sıkıntıları tespit edip , elle yapılan uygulamalarla düzeltir. Böylece sıkıntı ve ağrıların ortadan kaldırılmasına yardımcı olur.
Temel olarak eğer bir eklem ve kasta kısıtlılık varsa ya da sinirler ve damarlarda fonksiyonları etkileyen mekanik problemler varsa osteopat bunlardaki kısıtlılıkları serbestleştirerek normal fonksiyonun dönmesine yardımcı olur.
Çocuklarda osteopati doğumla birlikte başlar. Terapi tamamen güvenlidir. Bebek ve çocuklarda herhangi bir ağrı ve sıkıntıya yol açmaz.
Bebek ve çocukların vücudunda herhangi bir stres ve sıkıntı olmadığı çünkü onların çok genç oldukları yaygın bir inançtır. Ama gerçek çok farklı.
Doğum hayatımızın en stresli olaylarından biridir. Rahim doğum kanalının doğal direncine karşı bebeği çıkarmak için iter. Bu kısa ama yüksek uyarımlı stres dolu bir yolculuktur. Bebeğin kafasının bu gerilimleri absorbe eden mükemmel bir yeteneği vardır. Kafatasının boyutunu azaltmak için yumuşak kemikler birbiri içine geçer,döner yani şekil değiştirirler. Bebeğin çenesi de göğüs kafesine doğru sıkışmıştır. Bazı bebekler bu yüzden değişik görünümlü kafatasları ile doğarlar. Doğumdan sonraki ilk bir kaç gün içerisinde bu durum normale döner. Ama zor doğum ve forceps kullanımına bağlı olarak daha uzun süre devam edebilir. Sonuç olarak bebek baş ve gövdesindeki bir çok rahatsız edici durumla yaşamak zorunda kalabilir. Kafadaki yapılar üzerine gelen sürekli basınç bebekler için rahatsız edici olabilir. Bazı yatış pozisyonları bu durumun kötüleşmesine sebep olabilir.
Osteopatlar dudaklar,yanaklar ve dilin çalışmasını sağlayan sinirlerin doğumda kompresyona (baskı ) uğrayıp etkilenebileceğini düşünürler. Bu sinirler kafatasının tabanından çıkmaktadır. Bebeğin rahat ve verimli bir şekilde emzirmesi için bu yapıların düzgün çalışması son derece önemlidir.
Yemek borusu, mide bir tüp gibi kaburgaların altında uzanır. Zorlu veya hızlı doğumlar bu yapılarda strese yol açabilir. Aynı şekilde kordonun bebeğin boynuna dolanması da karın bölgesinde ilave bir sıkıntıya yol açabilir.
Belki de bulabileceğiniz en nazik tedavi yöntemlerinden biri olan kranial osteopati bebekler, yaşlılar, hamile kadınlar, akut ve tekrarlayıcı kronik yaralanmalar için idealdir.
Bu yöntem bütün vücudu tedavi etmek için kullanılır. Çok yumuşak olmasına karşın son derece güçlü ve derin bir etki oluşturur.
Vücudumuzdaki her hücre farklı ritimlerle hareket eder. Bunlardan biri de birincil solunum ritmidir. Bu ritim tam olarak iyi olduğunda vücut özgürce hareket eder. Hastalık veya yaralanmalar meydana geldiğinde bu ritim değişir. Vücutta kısıtlılıklar ve ağrı ortaya çıkabilir. Vücudun kendini iyileştirme mekanizmaları her zaman sağlıklı veya dengeli durumda olmamız için çalışır.